TS5 | Hedefe %50, Ödüle %50 Değil. Hedefe %100.
"İnsan bir ihtiyaç için borsadan para kazanmaya çalışırsa ne yapar? Kendini umuda kaptırır. Kumar oynar." - Jesse Livermore
Hedefe %50, Ödüle %50 Değil. Hedefe %100.
Bir öğrencimle sohbet ediyoruz.
Çok uzun zamandır denediğini ancak Trading’de bir türlü istediği başarıya ulaşamadığını söylüyor.
Sorular soruyorum, detaylara kendisinin ulaşmasını, cevabı kendisinin bulmasını, sorunla kendisinin yüzleşmesini sağlamaya çalışıyorum.
Çünkü bu kadar fazla eforun karşılığı yoksa, içsel bir problem mutlaka vardır.
Bunu da, dışarıdan bir öğretmenin bulması değil de, içeriden, kişinin kendisinin bulması çok daha önemlidir.
Öğretmen, uçurumu gösterir, uçurumdan düşünce ne olacağını anlatır, uçurumun kişiye zararlarını tarif eder de, kişinin o uçurumdan düşme travmasını kişinin bünyesinde uçurumun kendisi kadar oluşturamaz.
O yüzden, sorunların keşifleri kişilerin kendileri tarafından yapılmalıdır.
Halil Cibran bu konuda harika bir cümle kurmuş ve şöyle demiş:
Öğretici gerçekten akıllıysa, sizleri kendi aklının evine sokmaya değil fakat, sizin kendi aklınızın evinin eşiğine doğru yürütmeye çalışır.
İşte, öğrencilerimle yaptığım Trading Koçluğu seanslarında, kişiyi kendi aklıma davet etmek yerine, sürekli sorular sorarak, onu kendi aklının evinin eşiğine yürütmeye çalışıyorum.
Sohbet devam ederken, sorunun aslında piyasadan sürekli ve acil para kazanma isteği olduğunu kendi keşfetti.
Yaz sonunda düğünü varmış. 3 senelik bir ilişkinin yeni bir evresi.
Ailesinden veya çevresinden herhangi bir destek söz konusu değil.
Dolayısıyla son 2 senedir ev eşyalarını, evi, gelinliği, damatlığı, düğün salonunu, kısacası tüm ihtiyaçları borsadan kazanacağı paraya bağlamış.
Çünkü müstakbel eşi çalışmıyor. Kendisinin de maaşı bu masrafları karşılamaya yetmiyor.
Jesse Livermore’un bir cümlesi var, Bir Borsa Spekülatörünün Anıları kitabında geçiyor, şöyle:
İnsan bir ihtiyaç için borsadan para kazanmaya çalışırsa ne yapar? Kendini umuda kaptırır. Kumar oynar. Bu yüzden, normal zamanlarda zekasını kullanarak trade ederken almayacağı risklere atar kendini ve soğukkanlılıkla borsanın genel koşullarının incelenmesi gerektiğini unutur. Bir kere hemen kar etmek ister. Bekleyecek zamanı yoktur. Borsa hemen yüzüne gülmelidir. Birçokları bu tür işlemlerde binlerce dolar kaybetmiştir. Özellikle de borsa yükselirken aniden ufak bir düşüşle karşılaşınca hemen paniğe kapılırlar. Borsada böyle kar edilmez.
İşte, bu öğrencimin de içerisinde sürekli debelendiği sıkıntı, sorun bu. Para, yetenekten önceye koyulmuş.
Yetenek elde edip, bu yetenekle para kazanmak daha zahmetli ve uzun bir süreç. Ancak para hemen lazım.
O zaman, yetenek bir süre bekleyebilir, önce para kazanalım.
Ancak ne yazık ki, bu şekilde ilerlenince zincir kırılıyor.
Borsaya başlamak için en ideal zaman, aslında para kazanmak dahil hiçbir şeye ihtiyacın olmadığı zaman.
Bu zamanı bulmak pek mümkün değil, çünkü insanoğlunun ihtiyaçları sınırsız, hayalleri ise dizginsiz.
Ancak en azından, kafa olgunluğu açısından, para ihtiyacını askıya alıp, yetenek geliştirmeye odaklanabilir kişi.
Emin olun başarı öyle geliyor.
Unutmayın,
Bir okçu, kazanacağı ödüle odaklandığı anda, artık odaklanması gereken iki şey vardır: ödül ve hedef.
Biz sadece ve sadece hedefe odaklanacağız, ödül kendiliğinden gelecek.
Tez zamanda ödüle ulaşmanız dileğiyle.
Açıklamalı Hisse Analizleri
Eski takipçilerim iyi bilir, Borsanın İzinden Twitter hesabının bu kadar palazlanmasındaki en önemli etken, adım adım yaptığım açıklamalı hisse analizleri idi.
Çok uzun zamandır bu kategoriye yeni bir ders eklememiştim.
Geçenlerde, GWIND hissesiyle ilgili oldukça fazla soru alınca, onu analiz edip, BLOG’a eklemek istedim.
Uzun zaman sonra bu kategoriye yaptığım ilk eklemeyi okumak istiyorsanız, tıklayın:
GWIND Açıklamalı Hisse Analizi
Bir de, belki kaçırmışsınızdır, Trend Takipçiliğine Giriş isimli bir yazı yazdım, bence oldukça güzel, akıcı ve konuyla ilgili bazı soru işaretlerini giderici bir yazı oldu. O da şurada:
Trend Takipçiliğine Giriş – Trend Takipçiliği Nedir, Trend Takipçisi Kimdir?
Alfa Trader - Brent Donnelly
Bu kitabı İngilizce aslından, yaklaşık 8 sene önce okumuştum. Çok çok güzel bir kitap olduğunu hatırlıyorum, oldukça da fazla not almışım.
Türkçe çevirisine mesafeliydim, almadım.
Hatta Atölye’den bir arkadaşım hediye olarak almış, bir türlü buluşup kitabı kendisinden alamadım.
Ancak şimdi dönüp, İngilizce aslından aldığım notlara baktım da, bu kitap gerçekten önemli bir cevher.
Türkçe çevirisi de varken, mutlaka alıp okuyun derim.
Birkaç alıntı:
Sürekli ekrana bakmayı bırak, ekrana bakmak seni gün içi fiyat hareketlerinin kölesi yapar, senin dürtüsel kararlar, üzernde yeterince düşünülmemiş kararlar almanı sağlar. Ara ara çık dışarı ve nefes al.
İyi bir trend bulduğunda ona yapış ve gaza bas. Ancak ayağını gazdan çekeceğin zamanı kestiremezsen, duvara yüksek hızda çarpabilirsin.
Alfa Trader kitabını ve Traderlara önerdiğim diğer kitapları incelemek ve satın almak için tıkla:
Trading Sohbetleri bülteninin 5. sayısının sonuna geldik.
Tüm desteğin için teşekkürler. Eğer bu bülteni sevdiysen LIKE’lamayı ve aşağıdaki butona basarak yorum yazmayı unutma.
Bültende paylaştığım ve mutlaka okunmasının gerekli olduğunu düşündüğüm kitaplar şurada!
Eğer Trading ile profesyonel olarak ilgilenmek istiyorsan, Atölyemizi ziyaret edebilir, profesyonel eğitimlerime göz atabilirsin. Tıkla!
Borsanın İzinden BLOG’ta da onlarca yazı/ders/tecrübe paylaşımı ücretsiz bir şekilde seni bekliyor, ziyaret etmek için Tıkla!
Twitter hesaplarımı takip et: Borsanın İzinden / Borsacı Motivasyonu
Diğer bültenim, Aklımın Akışı’na abone ol: Aklımın Akışı
Bunlar ve geri kalan tüm linkler, derli toplu şekilde şurada, TIKLA!
Haftaya görüşmek üzere.
İbrahim hocam, tecrübelerinin her birine ayrı ayrı köprü atarak bizi aydınlattığın için çok teşekkür ediyorum, bununla birlikte çoğu konu hakkında seninle birebir aynı düşünce yapısına sahip olduğumuzu görünce seni bir o kadar daha seviyorum hocam… Allah seni yanımızdan eksik etmesin:)
Her şeyin bu kadar üst üste geldiği bir dönemde, bu yazıyla karşılaşmak çok iyi geldi. O arkadaşta kendimi gördüm, giderler sürekli artarken gelirler maalesef o düzeyde artmıyor. Suda boğulmamak için çırpınan arada bir son gücüyle bir kulaç atıp nefes alıp tekrar suya batan birini hayal edin, işte borsadan kazandığım para bana bu kulacı atmamı sağlıyor. İnanıyorum ki, bir gün tutunacak bir dal parçası bulacağım, sonra bir tane daha, sonra bir tane daha derken bir sal inşa edeceğim, o sal büyüyecek bir tekne olacak, belki bir gün bir gemi... O gemi mutlaka gelecek. Teşekkürler İbrahim hocam.