AA57 | Sahip Olduklarıyla Yetinemeyen, Sahip Olmayı Hayal Ettikleriyle Hiç Yetinemez.
Hiç aklında yokken açgözlülükle çeşitli hırslara kapılan ve eldekinden de olan Pahom'un hikayesi.
Biraz Sohbet:
Sevgili Aklımın Akışı okuyucuları, herkese merhaba.
Aklımın Akışının 57. bölümüyle, yine bir Cumartesi ve yine saat 10:00’da beraberiz.
Her zamanki gibi derin konulara gireceğiz beraber.
Biraz açgözlülükten, biraz hırstan bahsedeceğiz.
“Çok fazla açgözlülüğün sonu zengin için yalnızlık ve intihar, fakir için kıskançlık ve cinayettir” diyor Dostoyevski.
Gerçekten de, bakıldığında bizim için tasarlanmış yeni dünyanın en büyük handikaplarından biri bizi sonsuz bir açgözlülük ve hırs çukuruna düşürebilme ihtimalidir.
Dünya bize şöyle diyor sürekli: “ihtiyaçlarınız var, onları karşılayın, karşılamakla yetinmeyin, daha da fazlasını isteyin, zenginler ve güçlülerle eşitlenene kadar durmayın”
Bunun yeterince gelişmemiş bir ruh için neredeyse tek yolu “daha fazla para kazanmaktır”
İşte daha fazla para kazanmak da, sonsuz bir döngü gibi, bizi daha fazla açgözlü yapıyor.
Ancak bu da bir çözüm olmuyor, neden?
Buna Sokrates şöyle cevap veriyor:
Sahip olduklarıyla yetinmeyen, sahip olmayı hayal ettikleriyle hiç yetinemez.
Pahom’un Hikayesi
Açgözlülük ile ilgili az bilinen ama oldukça vurucu bir hikaye var, sizinle paylaşmak istiyorum.
Lev Tolstoy’un İnsan Neyle Yaşar? kitabında geçiyor.
Bir gezgin olan Pahom, rutin yürüyüşleri sırasında bir köye uğrar. Bu köyün toprakları çok geniş ve çok verimlidir. Bu köyden ve verimli topraklarından çok etkilenir.
Hiç aklında olmadığı halde bu köye yerleşmeyi, ekip biçmeyi, burada gelişmeyi hayal etmeye başlar.
Köyden toprak almaya niyetlenir, gidip köylülerle ve köyün reisiyle konuşur, köylüler topraklarını satmaya müsaittir.
Fiyat sorar.
Köyün reisi der ki, “bizim köyümüzde fiyat hep aynıdır. Bir günü bin ruble.”
Pahom fiyatlandırmayı anlamamıştır, daha önce hiç böyle bir fiyat duymamıştır.
“Bu nasıl bir fiyat böyle? Ne anlama geliyor?” diye sorar.
Köyün reisi der ki, “Sabah olunca bir noktadan yürümeye başlayacaksın, akşam güneş batana kadar yürüyerek çevreleyebildiğin tüm toprak senindir ve fiyatı 1.000 rubledir. Ancak tek bir şart vardır, akşam güneş batmadan yürümeye başladığın ilk noktaya mutlaka geri geleceksin.”
Pahom çok sevinir, fiyatı çok ucuz bulur. Zaten hızlı yürümeye alışkındır, yürüyebildiği kadar yürüyüp, 1.000 rubleye çok geniş bir toprak satın alabileceğini düşünür.
Sabah vakti yürümeye başlar, yürüdüğü topraklar o kadar güzel ve verimlidir ki, tam kenardan dönmeye karar verecekken bir göl görür, onu da ekler. Bir nehir görür, onu da ekler. Şeftali ağaçları görür, onu da eklemek ister. Ceviz tarlası görür, onu da eklemek ister.
Böyle böyle, alabildiği tüm toprakları alıp dönmeye karar verir ve sabah yürümeye başladığı noktaya geri yürümeye başlar.
Ama sonra bir de bakar ki, güneş batmak üzere.
Güneşin batışında yürümeye ilk başladığı yere ulaşamaz.
Böylece tüm günü boşa gider ve o hayalini kurduğu geniş toprakların hiçbir zaman sahibi olamaz.
Yani, açgözlülüğü ve hırsı, Pahom’un tüm hayallerini yıkmıştır.
Pahom o günden itibaren artık onu en mutlu eden, en temel ve en kolay şeyi, yani yürüyüşlerini bile yapamaz hale gelir.
Daha fazlası için çıktığı yolda, eldekinden de olmuştur.
-
Evet, Aklımın Akışı’nın bu Cumartesi için sonuna geldik.
Bu Aklımın Akışını da Montaigne’nin bu bültendeki konularla alakalı bir cümlesiyle bitirelim.
Şöyle diyor:
“En yoksulumuz, en çok şey isteyenimizdir.”
Biraz Müzik:
Muhtemelen hayatınızda dinleyeceğiniz en mükemmel ilk 10 gitar solosunun bir tanesini paylaşıyorum sizle bu hafta.
Sentenced Finlandiyalı bir Rock&Metal grubu.
Aşağıdaki şarkıda herhangi bir vokal yok, tamamı enstrümental.
Harika bir gitar solosu barındıran, baştan sona harika bestelenmiş bir başyapıt.
Umarım beğenirsiniz, bir şans verin:
Biraz Ben:
Bu bültenin size geldiği gün, yani Cumartesi, saat 14:00’de, İzmir Kitap Fuarında imza günüm var.
Saat 14:00’de.
Fırsatınız varsa ve geç kalmadıysanız buyrun gelin, tanışalım dostlar.
Güzel haber şu ki, ikinci kitabım da çıktı ve sanıyorum bu fuara yetişecek.
Ek olarak, Atölye’deki eğitimlere sadece Aklımın Akışı takipçilerine özel %25 indirim yaptım. Şu kupon koduyla eğitimleri %25 indirimli alabilirsiniz:
akliminakisi
Son haber, çok yakında Bull Picks adında bir e-ticaret sitesi açacağız. Finansal piyasalarla ilgili hediyelikler, dekoratif ürünler, heykelcikler, posterler. Bence güzel bir girişim. Muhtemelen 1-2 haftaya duyuracağız.
Not: 1 Kasım - 16 Kasım arası Endonezya - Bali’de tatilde olacağım, muhtemeldir ki Aklımın Akışı tatil molasına girecek. Ancak belki de oralarda oraya özel bülten yazma imkanı bulabilirim. Bulursam gönderirim.
Duyuruları Twitter' hesabımdan takip edersiniz.
Sonraki bültende görüşmek üzere dostlar.
Yorumlarınız beni mutlu ediyor, üşenmezseniz fikirlerinizi lütfen paylaşın. Yorum yazmak için aşağıdaki butonu tıklayın:
Günaydın Hocam, harika bir hikaye… Pahom’un durumuna düşmemek için bir koşucu olarak önerim, aksiyona başlamadan planlamak ve aksiyon sırasında da plana sadık kalmaktır. Finansal Piyasalarda da durum çok çok benzer bence… Selamlarımla.
Günaydın hocam. Borsa o kadar hayatla iç içe ki herşeyi borsaya uyumlamaya başladım. Pahoma gelince bence hepimiz de biraz az biraz fazla olan daha çok kazanma hırsı onda da var. Ama onda olmayan planlama ve irade bence. Yola çıkmadan stop olacağı hedefi belirlememesi geri dönüş yolunu hesaplamaması en büyük eksikliği onun da bizim de. Nasıl zarar kesi hepimiz biliyorsak kâr kesi de hesaplamak lazım değil mi? Kendi adıma " kârda veya zararda hisseyle nerede vedalaşacağımı planlamam gerektiğini ve bu plana sadık kalmam gerektiğini " tekrar hatırlattığınız için teşekkürler.