AA42 | Ufak ama Etkili Bir İletişim Güçlendirici
Zamanımızı değerli görüp zaman ayırmadığımız, incelikle yaklaşmadığımız her konu, dönüp dolaşıp bize zaman kaybettiriyor ve üstelik hayatımızı da zorlaştırıyor.
Biraz Sohbet:
İkili ilişkiler zor. Meşakatli. Bazen bazı şeyleri yaptırabilmek için ince eleyip sık dokumak gerekiyor, halbuki hayat bu inceliğe zaman bırakmayacak kadar sert ilerliyor.
Ancak hayatta bu inceliğe ve özene yer ayırmazsanız, hayat daha da zorlaşıyor çünkü başkalarından beklediğiniz yardımcılık gelmez veya geç gelir oluyor. İncelikle, özenle kurduğunuz bir iletişim belki çoğu şeyi sizin için hızlandıracakken, bunu yapmaya zaman ayıramadığınız için, daha fazla zaman sıkıntısı yaşıyorsunuz.
Tam bir oksimoron.
Şunu düşünün mesela,
Birinden yapmasını istediğiniz herhangi bir şeyin onda yaratacağı olası negatif duyguyu, o duygu henüz oluşmamışken, yani isteğinizi karşı tarafa iletme sırasında ona bildirirseniz, onun o işi yapmasını daha da hızlandırabilirsiniz.
Bir dakika.
Ne dedim ben :)
Yani, diyorum ki, mesela karşı tarafın o anda yapmak istemeyeceği, yapmaktan hoşlanmayacağı, hatta yaparken size “ayar olacağı” herhangi bir işi talep ederken, ona bu işten dolayı size ayar olacağını, isteğinizin zamansız olduğunu, yapmak istemeyebileceğini bildiğinizi bildirin.
Yine mi olmadı?
Örnekle gidelim.
Yapılması çok meşakatli, çok zor ve aşırı angarya bir iş var ve onu karşı tarafa yaptırmak istiyorsunuz.
İsteğinize şöyle başlarsanız, çok daha hızlı sonuç alırsınız:
“abi biliyorum, bu iş hakikaten angarya bir iş ve fazla meşakatli, ancak bunu bugün mesai sonuna kadar tamamlamamız lazım”
Ya da, belki birinden senin için önemli ve acele ama onun için önemsiz ve acele olmayan bir iş isteyeceksin.
O zaman istek cümlesine şöyle başlamak daha iyi bir yol:
“belki şu an bu işi yapmak için doğru zaman değil ama, bu işi bugün teslim etmem gerekiyor, kendi kısmını bugün bana iletirsen çok iyi olur”
Veya,
“biliyorum senin için zamansız ve alakasız bir istek olacak ama, benim çok fazla zamanım yok, bu işi teslim etmem gerek, bana kendi tarafında yardımcı olabilir misin?”
Asıl istekten önceye yerleştirilen bu tarz “empatik” cümleler, karşı tarafın asıl hissettiği ana duyguyu yakalayabildiği için, onu size daha fazla yaklaştırıyor.
Böylece, kişinin anlık da olsa size duyduğu aidiyet veya yakınlık, kişinin o işi yapması veya önceliklendirmesi için iyi bir motivasyon kaynağına dönüşüyor.
Deneyin, işe yarayacak.
Biraz Film:
Wall Street (1987)
Uzun zamandır izlemek istediğim filmi sonunda geçen hafta izledim. Tam bir dönem filmi, 1980’lerdeki Wall Street’in teknoloji öncesi halini çok iyi yansıtmış. Hoş, Wall Street halen böyle, ancak yine de filmde 80’lere dair nostaljik unsurlar var. Bunlardan biri mesela floor trading dediğimiz, devasa manuel işlem odaları.
Her neyse, bu filmle ilgili (kendimce güzel) bir inceleme yazısı yazdım. Meraklıları şuraya tıklayarak bu incelem yazımı okuyabilir.
Biraz Şarkı:
Emre Azaklar - Arada Bir Görüşmeli
Bu hafta kulağıma tamamen rastgele giren bir şarkıdan ve bir şarkıcıdan bahsedeyim size.
Şarkı henüz başlangıçtaki sakin melodisi ve Emre Azaklar’ın yumuşak sesiyle insanı bağlıyor. Sonuna kadar da zevkle kendini dinletiyor.
Bir şans verin.
Arada bir olsun görüşmeli
Yaşlı gözlerle gülüşmeli
Eski günlerden bahsedip
Yoluna tekrardan düşmeli
Biraz Ben:
Instagram’dan yaptığım anketlere göre, insanlar benim hayatımdan, yaşantımdan, gezdiğim tozduğum yerlerden, yediğim içtiğim şeylerden, okuduklarımdan ve izlediklerimden daha fazla haberdar olmak istiyor.
O yüzden, her bültenin altında biraz kendimle ilgili gelişmeleri yazacağım.
Son günlerce Cemil Meriç’in Bu Ülke kitabını okuyorum, bitince bazı alıntıları buradan paylaşacağım. Cemil Meriç bana hep “karşı mahalleden biri” gibi geliyordu ancak okuduğumdan anladığım kadarıyla, kalıp dışı, her fikre açık bir aydın. Ancak tabi bu yargıya varabilmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum.
Ozzy Osbourne dinlemeye devam ediyorum, Lise yıllarında dinlediğim çoğu albümü neredeyse unutmuşum, o yüzden üstlerinden tekrar geçiyorum. Şu an Bark at the Moon albümündeyim. Lafa gerek yok, inanılmaz güzel bir albüm.
Bildiğiniz gibi, 2024 yılında bazı kitap projelerim olacak, geçenlerde Epsilon Yayınevi ile sözleşmeyi imzalamıştım. İlk kitabımın içeriğini yayınevine teslim ettim, bakalım ne zaman raflarda göreceğiz.
İlk kitabım "15 Örnekle Açıklamalı Teknik Analiz” isminde olacak muhtemelen. Benim eski takipçilerim için yeni pek bir şey olmayacak çünkü BLOG’da paylaştığım yazıları derleyip, toplayıp, daha fazla kişiye ulaşması için rafa koyacağız.
Ancak sonraki kitaplar eski-yeni tüm okuyucularım için olacaktır.
Aklımın Akışı’nda sizlerle paylaştığım şarkıları Spotify için bir playliste çevireyim diyorum, daha doğrusu bu fikir bir okuyucumdan geldi. Ne dersiniz? Bence iyi olur.
Borsanın İzinden Atölye’de yeni bir eğitim hazırlıyorum. Trading Psikolojisi ve Risk Yönetimi başlıklarında olacak. Belki ikisini ayrı da tasarlayabilirim veya ikisini tek eğitime de koyabilirim. 2-3 aya hazır olur sanıyorum. Önerileriniz varsa alırım.
Borsanın İzinden BLOG’a bu hafta bir yazı daha ekledim bu arada, biraz Price Action’dan bahsettim. Merakınız varsa, tıklayın:
Beni Instagram’dan mutlaka takip edin, orada daha içli dışlıyız :)
Aklımın Akışı bülteninin 42. sayısının sonuna geldik.
Tüm desteğin için teşekkürler. Eğer bu bülteni sevdiysen LIKE’lamayı ve aşağıdaki butona basarak yorum yazmayı unutma.
Aklımın Akışı’nın önceki 41 bültenini okumak istersen, şurayı ziyaret edebilirsin.
Eğer Trading ile profesyonel olarak ilgilenmek istiyorsan, Atölyemizi ziyaret edebilir, profesyonel eğitimlerime göz atabilirsin. Tıkla!
Borsanın İzinden BLOG’ta da onlarca yazı/ders/tecrübe paylaşımı ücretsiz bir şekilde seni bekliyor, ziyaret etmek için Tıkla!
Sosyal Medya hesaplarımı takip et: Borsanın İzinden / İbrahim Babadağı Instagram
YouTube kanalıma abone ol: Borsanın İzinden YouTube
Bunlar ve geri kalan tüm linkler, derli toplu şekilde şurada, TIKLA!
Haftaya görüşmek üzere.
iletişimle ilgili taktiğini birazdan deneyeceğim :) şaka bir yana güzel bir yazı olmuş eskiden gazete satın aldığımız zamanlarda hafta sonu ekleri olurdu onun tadında olmuş hafta sonuma renk kattığın için teşekkürler :)
İletişim taktiğini çok beğendim. Zaman zaman kullansam da bu kadar açık ve basit anlatıldığı zaman daha kullanılabilir hale geliyor bu taktik. Yazının sonunda koyduğun şarkı, sabah yürüyüşünün rahatlığı ile dinlendiğinde kulağa daha bir hoş geliyor. Kitaplarını heyecanla bekliyorum. Eline sağlık. Teşekkürler...