AA37 | Yapay Zeka, Doğal Zekamızı Aptallaştıracak mı?
Kullanılan şeylerin daha bakımlı olması, unutulan şeylerin gittikçe paslanması ve tüm bunların Yapay Zeka ile olan bağlantısı hakkında birkaç kelam.
Başlamadan:
Bu bülteni okumak yerine buralarda bir yerde bulunan “play” tuşunu kullanarak sesli bir şekilde de dinleyebilirsiniz.
“Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” demişler Atalar, boşa değil.
Her konuda olduğu gibi, beynimizde de kullandığımız yerleri büyütüyor, geliştiriyoruz, kullanmadığımız yerleri çürütüyor, paslandırıyoruz.
Eskiden 100 kişinin telefon numarasını hafızasından okuyan babalarımız, dedelerimiz bu özellikleriyle övünürlerdi.
Sınıf arkadaşlarının isim soyisimlerini, hatta okul numaralarını bile 30-40 yıl sonra hatırlamakla övünen insanlar vardı.
Sorulan adresleri aklından tarif eden, sokak sokak, meydan meydan, cadde cadde tüm şehri bilen kişiler vardı.
Sonra ilk önce fihristler, ardından cep telefonları çıktı, telefonları hafızamızda tutmaya gerek kalmadı. Facebook çıktı, isimleri ve soyisimleri de sildik, çünkü tek tıkla bu bilgilere ulaşabiliyorduk. Sonra navigasyon geldi, adresleri unuttuk.
Şimdi de hayatımıza AI dediğimiz, yapay zeka girdi.
Yapay Zeka, diğerlerinden farklı olarak artık sadece tek bir konuyu değil, neredeyse her şeyi bize unutturmaya teşne.
Çünkü yapay zeka dediğimiz şey bir nevi asistanımız gibi çalışıyor, her an “sana nasıl yardımcı olabilirim?” diyen biri düşünün, üstelik hemen elimizin altında, bize yardım etmeye hazır.
Tek bir tuşla, yabancı dille yazıldığı için okumakta zorlandığınız bir kitabı Türkçeye çeviriyor, tek bir tuşla size 500 satırlık PHP kodu yazıyor, tek bir tuşla saatlerce çözemediğiniz matematik formüllerini çözüyor, tek bir tuşla günlerce çizmeye uğraşacağınız resimler çiziyor.
Yani, aslında bir nevi, beynimizin bu alanlar için yarattığı eforu sıfırlıyor.
Beyne artık “senin bu bilgileri hafızanda tutmana gerek yok, ben senin yerine tüm bunlardan sorumluyum” diyor.
Beyin de, aynı telefon numaralarını kaydetmeyi bıraktığı gibi, aynı adresleri kaydetmeyi bıraktığı gibi, aynı isimleri ve soyisimleri kaydetmeyi bıraktığı gibi, AI’ye devrettiği her şeyi bırakacak.
Peki ya, bu bilgilerin beynimizden ayrılırken bıraktığı boşluğa ne dolacak?
Ya da, bu boşluk dolacak mı?
Bu boşluğu doldurabilirsek, daha verimli bir beyne sahip olabiliriz. Dolduramazsak, gittikçe aptallaşacağız.
Kısa bir ara
Şuraya tıklayarak sizler için seçtiğim Yapay Zeka ile ilgili “mutlaka okunması gereken kitaplar” listeme bir göz atın.
Özellikle Cem Say’ın 50 Soruda Yapay Zeka ve Martin Ford’un Robotların Yükselişi kitaplarını MUTLAKA öneririm.
Londra Taksicilerinin Beyinleri Neden Daha Büyük?
Şimdi mevzuya başka bir açıdan bakalım,
Aşağıda paylaştığım grafikte soldaki ve sağdaki farklı olmak üzere 2 farklı insanın, 4 farklı beyin MR’ını görüyorsunuz.
Sağdaki MR’lar normal bir kişinin beyninin üstten ve yandan çekilmiş MR’ları.
Soldaki MR’lar, Londra’da uzun yıllar taksicilik yapmış bir taksi sürücüsünün üstten ve yandan çekilmiş MR’ları.
Sarı ile işaretli yerler, beynin uzamsal zekayı yöneten kısmı, yani hipokampüs.
Hipokampüs, kafanın arkasına doğru kestane büyüklüğünde iki kütleden oluşur. Hafıza ve yön bulmada önemli rolü olan bir bölgedir.
Dikkat ederseniz, soldaki MR’larda sarı renkle görülen hipokampüs, yani Londra’da taksicilik yapan bir taksicinin hipokampüsü, sağdaki “taksicilik yapmayan” bir insandan daha büyük.
Neden?
Çünkü Londra’nın şehir planlaması mesela bir New York gibi, mesela bir Barcelona gibi kare, sıralı, eşit yollara/mesafelere ayrılmış ve kolayca ezberlenebilir, kolayca öğrenilebilir bir planlama değil.
New York ve Londra’nın şehir haritasının örneklerini aşağıya koydum.
Üstelik, Londra’nın şehir yönetimi, şehirde Taksicilik yapmak isteyenlerin, herhangi iki nokta arasını navigasyon kullanmadan gidebilir olmasını şart koşuyor.
Ve bunu çok ciddi sınavlara tabi tutuyor. Londralı Taksicilere göre, bu sınavlardan başarılı olmak neredeyse Karate’de siyah kuşak almak kadar zor.
İşte, Londralı Taksiciler hem bu mesleğe girişteki bu büyük eşiği geçebilmek hem de meslekte sürdürülebilir başarıya ulaşmak için, sürekli efor sarfetmek zorundalar.
Dolayısıyla, beyinlerindeki hipokampüs evrimsel olarak zamanla standart bir insana oranla büyüyor.
Peki Ne Olacak? Aptallaşacak mıyız, Daha da Akıllı Bir Hale mi Geleceğiz?
Kısa bir ara
Şuraya tıklayarak sizler için seçtiğim Yapay Zeka ile ilgili “mutlaka okunması gereken kitaplar” listeme bir göz atın.
Özellikle Cem Say’ın 50 Soruda Yapay Zeka ve Martin Ford’un Robotların Yükselişi kitaplarını MUTLAKA öneririm.
Bu konuda farklı fikirler olsa da, bu fikirleri tartışmak koca bir Aklımın Akışı daha gerektiriyor. Bir kısım, beynin bu boşluklarına daha verimli, daha adaptif, daha teknolojik şeylerin yerleştiğini savunuyor. Bir kısmı ise beynin bu bölümleri kapattığını ve sonuç olarak yıllar içerisinde daha da aptallaştığımızı savunuyor.
Ben sizde belki bir ışık yakmayı amaçladım, sonrasını araştırmak ve bir karara, sonuca bağlamak sizde.
Konuyla ilgili şöyle bir yazı bırakayım, belki yararı olur, İngilizceniz yoksa, bir yapay zeka kullanarak yazıyı Türkçeye çevirebilirsiniz :)
Haftanın Şarkısı
Türk Rock - Metal alemi ne yazık ki çok az bilinen ama çok kaliteli gruplarla dolu.
Özellikle son dönemlerde popüler kültür müziklerinin, hiphop ve rap müziğin tekrar yükselmesiyle, Rock ve Metal gruplarının Türkiye’de yükselmesi daha da zorlaştı.
Ancak bu tarzda Türkçe sözlü çok güzel şarkılar besteleniyor, çok güzel albümler çıkıyor.
Bunlardan biri Çin Seddi isimli gruptu.
Her Şeye Evet Diyemem isimli ilk grubu, kadın vokalle, güzel rifflerle, harika sözlerle adından söz ettirmişti. Sanıyorum sonrasında devamı gelmedi.
İşte albüme ismini veren o şarkı, Her Şeye Evet Diyemem şarkısı.
Kulaklarımızın pasını atalım, iyi dinlemeler.
Kimse üzülmesin diye
Her şeye evet diyemem.
Benim de kendime sakladığım
Erdemlerim var.
Aklımın Akışı bülteninin 37. sayısının sonuna geldik.
Tüm desteğin için teşekkürler. Eğer bu bülteni sevdiysen LIKE’lamayı ve aşağıdaki butona basarak yorum yazmayı unutma.
Aklımın Akışı’nın önceki 36 bültenini okumak istersen, şurayı ziyaret edebilirsin.
Eğer Trading ile profesyonel olarak ilgilenmek istiyorsan, Atölyemizi ziyaret edebilir, profesyonel eğitimlerime göz atabilirsin. Tıkla!
Borsanın İzinden BLOG’ta da onlarca yazı/ders/tecrübe paylaşımı ücretsiz bir şekilde seni bekliyor, ziyaret etmek için Tıkla!
Twitter hesaplarımı takip et: Borsanın İzinden / Trading Motivasyonu / İbrahim Babadağı Instagram
YouTube kanalıma abone ol: Borsanın İzinden YouTube
Bunlar ve geri kalan tüm linkler, derli toplu şekilde şurada, TIKLA!
Haftaya görüşmek üzere.